Kamu İç Kontrol Standartlarının uygulanması konusunda, kamu idarelerine daha fazla rehberlik yapmak amacıyla, iç kontrol bileşenleri çerçevesinde hazırlanan ve uygulama adımları ile örneklerini içeren, Kamu İç Kontrol Rehberi Maliye Bakanlığınca yayımlandı.
İç denetçiler, denetim görevleri sırasında, mevcut kontrollerin etkinliğini değerlendirmekte ve kontrollerin çalışıp çalışmadığı yönünde tespitler yaparak düzeltici önerilerde bulunmakta ve böylece kontrol süreçlerinin iyileştirmesine katkı yapmaktadırlar. Bu bakımdan KİDDER olarak, Kamu İç Kontrol Rehberini, iç denetim faaliyetlerinin gereği gibi yürütülmesi açısından önemli ve gerekli bulduğumuz için, bir an önce yayımlanması hususunu değişik platformlarda hep dile getirdik.
Rehberin taslak hali, 2012 yılının Haziran ayında derneğimize iletilmiş ve derneğimiz tarafından, rehberle ilgili bir görüş oluşturularak İç Kontrol Merkezi Uyumlaştırma Birimine gönderilmişti. Uygulamayı çok yakından izleyen kişiler olarak, görüşlerimizin belirli bir oranda dikkate alınacağı beklentisi içindeydik. Ancak yayımlanan rehber incelendiğinde, görüşlerimizin büyük oranda dikkate alınmadığı üzüntüyle görülmüştür.
Öncelikle taslak rehberin “Kamu İç Kontrol Çerçeve Rehberi” olarak kabul edilmesi ve yeni bir uygulama rehberi hazırlanarak, Uygulama Rehberinde, iç kontrol sisteminin tasarımı ve uygulanması sırasında yapılması gerekenlerin, adım adım ve örnek olaylar eşliğinde açıklanmasının faydalı olacağının belirtilmesine karşın, bu önerimiz dikkate alınmamıştır. Uygulama konusunda var olan boşluğun kamu idarelerince, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, yetersiz bilgiye sahip danışman firmalar aracılığı ile doldurulmaya çalışılacağı ve bunun sonucu olarak da özellikle kaynak israfının daha uzun bir süre yaşanacağı anlaşılmaktadır.
Görüşümüzde idarelere, ilave doküman (Risk Stratejisi Belgesi, vb.) hazırlatmak yerine, iç kontrol faaliyetlerinin mümkün olduğunca, yönetim faaliyetlerinin içerisine entegre edilmesine yönelik düzenlemelere yer verilmesinin, daha yararlı olacağı belirtilmişti. Ancak, rehberde uygun örnekler verilmeden, bu tür belgelere yer verildiği gözlemlenmiştir. İdareler açısından yapılması gerekenlerin daha somut ve kolay anlaşılabilir bir hale getirilmesi için, bu tür örneklere yer verilmesi gerekli olup, aksi takdirde rehberin bir akademik çalışmadan ibaret kalacağı ve kamu idarelerindeki ağır aksak yürütülen iç kontrol çalışmalarında beklenen ivmeyi sağlayamayacağı düşünülmektedir.
Bu gibi temel değerlendirmelerin yanında, rehberde bazı önemli kontrol standartlarına da yeterince yer verilmediği belirtilmişti. Örneğin rehber taslağında faaliyetlerin sürekliliğine ilişkin olan 11 numaralı Kontrol Faaliyeti Standardının önemiyle orantılı olarak, detaylı açıklama ve örneklere yer verilmesi istenmişti. Ancak nihai rehberde bu konuda ilave bir açıklama yapılmayarak, taslak rehberde olduğu gibi konu iki cümleyle geçiştirilmiştir. Hâlbuki iş sürekliliği konusu, birçok idare açısından çok kritik bir konu olup, verilen kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesi adına, kamu idarelerince alınması gereken birçok tedbir bulunmaktadır.
Konuyla ilgili olarak çok sayıda örnek verilebilir. Taslak rehbere ilişkin görüşümüzden sonra bir buçuk yıla yakın bir süre beklenilip görüşlerimizin neredeyse hiç dikkate alınmadan nihai rehberin yayımlanması, idarelerin, temel ilke ve değer olarak kabul etmesi gerektiği “katılımcılık” ilkesine, aykırılık teşkil etmektedir. Bundan sonraki çalışmalarda, özellikle sivil toplum kuruluşlarıyla daha fazla diyalog içinde olunmasını ve sivil toplum kuruluşlarının öneri ve katkılarından daha fazla yararlanılmasını bekliyoruz.
İç kontrol alanındaki tecrübe ve bilgi birikimi ile Maliye Bakanlığı’nın diğer kamu idarelerine liderlik edebileceğine inanıyor ve idarelere yol gösterebilecek nitelikte, örnek olaylarla zenginleştirilmiş uygulamaya dayalı rehberler geliştirmesini bekliyoruz.
KİDDER